''CİNAYETİ BÖYLE İTİRAF ETTİ ''AYAKLARINDAN TUTTU CAMDAN AŞAĞI ATTI''

Ünlü sanatçı Güllü'nün şüpheli ölümü, Türkiye'de oldukça ses getiren bir olay haline geldi. Yalova İl Emniyet Müdürlüğü'nde yapılan sorgulamalar sonucunda, cinayetle ilgili önemli bir itiraf meydana çıktı. Güllü'nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter ile birlikte gözaltına alınan Sultan Nur Ulu, cinayetle ilgili detaylar verdi. Bu durum, olayın karmaşık ve trajik boyutlarını gözler önüne serdi.

İtirafın Detayları
Sanatçının kızı Tuğyan'ın, annesi Güllü'nü camdan aşağıya attığı iddiası üzerine başlayan sorgulamalarda, Sultan Nur Ulu'nun itirafları dikkat çekti. Sultan Nur, "Tuğyan annesini camdan aşağıya attı. Bunu biliyordum, fakat korktuğum için daha önce söyleyemedim. Böyle bir durumu paylaşacak cesareti bulamadım. Ancak şimdi, içimdeki yükten kurtulmanın zamanı geldi. Güllü annenin yüzü cama dönüktü. Tuğyan, onun dizlerinin alt kısmından ve ayaklarının altından yakalayarak aşağıya fırlattı" şeklinde ifadelerde bulundu. Bu itiraf, cinayetin arka planına dair önemli ipuçları sunmaktadır.

Olayın Psikolojik Boyutu
Tüm bu gelişmeler, anne-kız ilişkileri üzerinde de derin etkiler bıraktı. Tuğyan Ülkem Gülter'in psikolojik durumu, annesi ile arasındaki bağların ne kadar kırılgan olduğuna dair soru işaretleri yaratıyor. Ebeveyn-çocuk ilişkisinin, yaşanan travmalar sonucunda nasıl bir boyuta evrilebileceği önem kazanıyor. Ebeveynlerin, çocuklarının ruh sağlığını nasıl etkilediği ve bunun sonuçlarının neler olabileceği konusunda toplumda daha fazla farkındalık yaratılması gerektiği vurgulanıyor.

Yasal Sürecin Başlangıcı
Yalova İl Emniyet Müdürlüğü, olayla ilgili soruşturmayı titizlikle sürdürüyor. Yasal süreç içerisinde, Güllü'nün ölümüyle ilgili tüm deliller ve ifadeler derinlemesine incelenecek. Ayrıca, olayın meydana geldiği gün ve saat aralıklarında güvenlik kameralarının görüntüleri de araştırılmakta. Güllü'nün yaşamındaki olayların gerçek yüzü, yargı süreci ile birlikte daha da açığa çıkacak. Sonuç olarak, yaşanan bu trajedi, yalnızca bir cinayet soruşturması olarak değil, aynı zamanda insan psikolojisi ve aile içi dinamikler bakımından da incelenmelidir.