ÖLÜMÜNE BAĞLILIK

MEDYA 10.11.2021 - 11:08, Güncelleme: 16.11.2021 - 11:14
 

ÖLÜMÜNE BAĞLILIK

.

Bugün 10 Kasım, Atatürk bugün 140 yaşında, Nesiller, yüzyıllar, asırlar boyunca yaşayacak büyük bir lider, Her 10 Kasım’da bir ölür bin dirilir aydın düşünceler, Fikirlerimi ne zaman özgürce ifade etsem, Atatürk gelir aklıma, Ve ne zaman bir Atatürk düşmanı görsem, asıl düşman olduğunun Cumhuriyet ve aydınlanma olduğunu bilirim. İlginçtir ki Cumhuriyet’in nimetlerinden en çok yararlanan da her daim bu kesim olmuştur. Atatürk düşmanlığı yapabilmeyi ve bunu her platformda özgürce dile getirebilmeyi dahi Atatürk’e borçlu olduğunun farkında bile değildir.  Büyük Önder’in de ifade ettiği gibi; Atatürk’ü sevmek kaşını veya gözünü değil, fikirlerini sevmek, korumak ve uygulamaktır. Her 10 Kasım’da aklıma bugün olduğu gibi o kara günde yaşanan hazin olay gelir ve bir kez daha sorgularım Atatürkçülüğümü, ya da bıraktığı eserlere sadakatimi, emanetlere ne kadar sahip çıktığımı… “Allah’ım, Ya Atatürk’ü kurtar ya da benim canımı al” Bu sözler Atatürk’ün yaveri, can dostu, mahalle ve okul arkadaşı, zamanın Bilecik Milletvekili Salih Bozok’a ait. 9 Kasım’da defterine düşmüştü bu notu. 18 yaşındaki oğlu Muzaffer’e de günler öncesinden, Atatürk ölürse kendisinin de yaşamayacağını net bir şekilde söylemişti ve “Annene sen bakacaksın” demişti. Çok sevdiği eşi Pakize Hanım’a da, 7 Haziran 1938 tarihinde yazdığı mektupta: “Ben hayatımı Atatürk’ümüzün hayatına raptetmiş ve ondan sonra yaşamamaya karar vermiş bulunduğum için hayatıma nihayet verdim” yazıyordu. Atatürk’ün ölümünden günler önce plan yapmış, doktorlara en kesin ölümün nasıl olacağını sormuş, ideal çözümün kalbe ateş etmek olduğu cevabını almış, o tarihten itibaren artık her sabah tek işi kalbinin üzerine tentürdiyot sürmek olmuştu. 10 Kasım sabahı, 61 yıllık dostu Atatürk son nefesini verdiğinde O’nun elini öptü, yaver odasına gitti ve silahını tentürdiyotla işaretlediği noktaya dayayarak “Başkomutan yaversiz gidemez” diyerek tetiği çekti. Ancak ağır yaralanarak hastaneye kaldırıldı, 3 haftalık tedavinin ardından taburcu oldu. Taburcunun ardından intiharıyla ilgili, “Bana ölenle ölünmez diyorlar. Ben ölenle ölmüyorum ki. Yaşayamadığım için ölüyorum. Siz oksijensiz bir dünyada yaşayabilir misiniz? İşte Mustafa Kemal Paşa benim hayatım için oksijendi” sözlerini sarf etmişti.  Bozok, 2 yıl sonra geçirdiği kalp krizi sonucu çok sevdiği Atatürk’e kavuştu. Ve ben bunları düşünürken, bugün bir kez daha sorguladım kendimi… Bugün 10 Kasım, tören Atatürkçüleri ve sahte Atatürkçüler boy boy fotoğraflarla süsleyecek sosyal medya hesaplarını. Atatürk düşmanları da nefretlerini kusacak. Yarın ise yine gerçek Atatürkçüler sahip çıkmaya devam edecek Cumhuriyet’e, laikliğe, aydınlığa, çağdaş yarınlara…
.

Bugün 10 Kasım,
Atatürk bugün 140 yaşında,
Nesiller, yüzyıllar, asırlar boyunca yaşayacak büyük bir lider,
Her 10 Kasım’da bir ölür bin dirilir aydın düşünceler,
Fikirlerimi ne zaman özgürce ifade etsem, Atatürk gelir aklıma,
Ve ne zaman bir Atatürk düşmanı görsem, asıl düşman olduğunun Cumhuriyet ve aydınlanma olduğunu bilirim.
İlginçtir ki Cumhuriyet’in nimetlerinden en çok yararlanan da her daim bu kesim olmuştur.
Atatürk düşmanlığı yapabilmeyi ve bunu her platformda özgürce dile getirebilmeyi dahi Atatürk’e borçlu olduğunun farkında bile değildir. 
Büyük Önder’in de ifade ettiği gibi; Atatürk’ü sevmek kaşını veya gözünü değil, fikirlerini sevmek, korumak ve uygulamaktır.
Her 10 Kasım’da aklıma bugün olduğu gibi o kara günde yaşanan hazin olay gelir ve bir kez daha sorgularım Atatürkçülüğümü, ya da bıraktığı eserlere sadakatimi, emanetlere ne kadar sahip çıktığımı…
“Allah’ım, Ya Atatürk’ü kurtar ya da benim canımı al”
Bu sözler Atatürk’ün yaveri, can dostu, mahalle ve okul arkadaşı, zamanın Bilecik Milletvekili Salih Bozok’a ait.
9 Kasım’da defterine düşmüştü bu notu.
18 yaşındaki oğlu Muzaffer’e de günler öncesinden, Atatürk ölürse kendisinin de yaşamayacağını net bir şekilde söylemişti ve “Annene sen bakacaksın” demişti.
Çok sevdiği eşi Pakize Hanım’a da, 7 Haziran 1938 tarihinde yazdığı mektupta: “Ben hayatımı Atatürk’ümüzün hayatına raptetmiş ve ondan sonra yaşamamaya karar vermiş bulunduğum için hayatıma nihayet verdim” yazıyordu.
Atatürk’ün ölümünden günler önce plan yapmış, doktorlara en kesin ölümün nasıl olacağını sormuş, ideal çözümün kalbe ateş etmek olduğu cevabını almış, o tarihten itibaren artık her sabah tek işi kalbinin üzerine tentürdiyot sürmek olmuştu.
10 Kasım sabahı, 61 yıllık dostu Atatürk son nefesini verdiğinde O’nun elini öptü, yaver odasına gitti ve silahını tentürdiyotla işaretlediği noktaya dayayarak “Başkomutan yaversiz gidemez” diyerek tetiği çekti.
Ancak ağır yaralanarak hastaneye kaldırıldı, 3 haftalık tedavinin ardından taburcu oldu.
Taburcunun ardından intiharıyla ilgili, “Bana ölenle ölünmez diyorlar. Ben ölenle ölmüyorum ki. Yaşayamadığım için ölüyorum. Siz oksijensiz bir dünyada yaşayabilir misiniz? İşte Mustafa Kemal Paşa benim hayatım için oksijendi” sözlerini sarf etmişti. 
Bozok, 2 yıl sonra geçirdiği kalp krizi sonucu çok sevdiği Atatürk’e kavuştu.
Ve ben bunları düşünürken, bugün bir kez daha sorguladım kendimi…
Bugün 10 Kasım, tören Atatürkçüleri ve sahte Atatürkçüler boy boy fotoğraflarla süsleyecek sosyal medya hesaplarını.
Atatürk düşmanları da nefretlerini kusacak.
Yarın ise yine gerçek Atatürkçüler sahip çıkmaya devam edecek Cumhuriyet’e, laikliğe, aydınlığa, çağdaş yarınlara…

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kocaeliyenihaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.