EYT 'DE UMUT IŞIĞI

Öncelikle baştan söyleyeyim, bende bir EYT’liyim. Erken emekliliğe takılan değil, Emeklilikte Yaşa Takılanlardanım. Anlayacağınız konunun tarafıyım. EYT Dayanışma Derneği ülke çapında ciddi bir güç birliği yaptı ve sosyal medya da derneğin paylaşımları yüzbinlerce hatta milyonlarca kez okunuyor. Bu nedenle de çıktı, çıkacak, çıkabilir gibi yazılarla kendi yazılarını okutmak isteyenleri de gördük. Bunlar konuşulurken hükümete yakın televizyon ve gazetelerde ise adeta ölü taklidi yaptığını da görüyorduk. Hükümete yakın televizyon ve gazetelerde EYT ile ilgili bakanlığının bir çalışma yaptığını ifade etmeye başlamalarına yönelik söylem ve yazıların artması ile umutlarımız biraz daha fazla artmaya başladı. Sonuçta hükümet kanadının bu konuda çalışma yapmasaydılar, tek satır bile yazmaz söylemezlerdi. Bunu öncelikle bir kenara koyalım. Sayın Cumhurbaşkanının bu konuda daha önce yanlış bilgilendirildiğini düşünüyorum. Bizler erken yaşta emekli olmak istemiyoruz. Bizler 8 Eylül 1999 öncesinde sigortalı olarak ilk sözleşmemizi imzaladığımızdaki şartlara göre emekli olmak isteyen vatandaşlarız. Bu ülke var olursa var olacağımıza inanan, bu ülke yok olursa da yok olacağına inanan yurttaşlarız. Bu yasayı çıkaran da bu hükümet değil, DSP, Anap ve MHP koalisyonu döneminde çıkarılmış ve bu tarihten itibaren de Emeklilikte Yaşa Takılanlar olarak mağduriyetimiz başlamıştır. MHP Lideri Dr. Devlet Bahçeli, 26 Mayıs 2016 tarihinde yaptığı aday tanıtım toplantısında da Emeklilikte Yaşa Takılanlar ile ilgili sorunun çözülmesi konusunda vaatleri olmuştu. Eminim ki mevcut iktidarın bu konuda çalışma başlatmasında da önemli rol aldığını düşünülüyor. 14.06.1995 tarihinde ilk sigorta girişi yapılmış ve bugün itibariyle 7186 prim gün sayısı bulunan Emeklilikte Yaşa Takılan bir kardeşiniz olarak SGK kayıtlarına göre prim gün sayısı dolmuş, sigortalılık süresi dolmuş sadece yaşı bekliyorum. Buna göre de 55 yaşında emekli olacağım. Yani 10 yıl 7 ay, 7 günüm daha var. 26 yıl 4 ay 21 gün sigortalı olarak hizmet etmiş bir kişi olarak şimdi tekrar bir umut ışığının yanmasından dolayı da yaklaşık 4,5 milyon EYT’li gibi benimde gözüm kulağım yapılan çalışmada. Ailelerimizle birlikte yaklaşık 20 milyon insanı ilgilendiren konuda ince eleyip sık dokumak gerekiyor. Yine toplumda EYT’lilerin bir siyasi partinin güdümünde hareket ettiği gibi bir algı oluşturanlara da bizim tek davamız kazanılmış haklarımız ve ekmeğimiz. Bu konuda hiçbir siyasi parti veya oluşumun da arka veya ön bahçesi de değiliz. Bizler olsak olsak, ekmeğimizin tarafıyız. EYT çalışmaları ile ilgili olarak 5 formül üzerinde duruluyor. Birincisi Prim gün sayısının baz alınacağı bir çalışma. İkincisi kademeli yas uygulaması ile 3 yıl geriye emeklilik hakkının çekilmesi. Üçüncüsü yaşı bir kenara bırakalım. 7200 prim gün sayısı. Dördüncüsü Finlandiya modelinde olduğu gibi düşük maaşla emekli yapılması. Beşincisi ise 3600 gün ile kadınlarda 50, erkeklerde 55 yaşında emekli yapılması. Bunlardan hangisi hayata geçer bilmiyorum. Hangisi geçerse geçsin bence EYT kadar birde ABO sorunu var. ABO nedir diye soracak olursanız. Aylık Bağlanma Oranı. 2000 yılı öncesinde 5040 prim gününü doldurmuş olanlarda maaşının % 60’ı emekli maaşı olarak veriliyordu. Sonrasında 2000-2008 tarihleri arasında geçerli olmaya başlayan ben buna Yaşar Okuyan’ın gaspı olarak diyorum. Maaşının %43’ü emekli maaşı olarak bağlanmaya başlandı. 2008 sonrasında ise aylık bağlanma oranı % 28’e düşürüldü. Anlayacağınız aylık bağlanma oranlarının da tekrar gözden geçirilmesi gerekiyor. Emeklilikte Yaşa Takılanların yaklaşık 4,5 milyon kişi olduğu ifade edilse de yasa bugün çıksa bile herkes hemen emekli olacağı da düşünülmüyor. Bu nedenle ülke ekonomisine yıllarca vergi ve sigorta primi kesilmiş bu insanlarında yük gibi göstermeye çalışan bürokratlarında bizlerin yerine empati yapmalarını istiyorum. Umarım 2022 yılında çıkması beklenilen bu yasa ile hak mağduriyetleri giderilir, işsizlik ile boğuşan ülkemizde EYT’lilerin emekli edilmesi ile yeni istihdam alanları açılması ile çifte sevinçlerin yaşanacaktır.  Tünelin ucundaki EYT ışığının görülmesi için herkesin üzerine düşeni yapmasını diliyorum.